top of page

İyi Bir UX Eğitiminin 5 Özelliği


iyi bir ux eğitiminin 5 özelliği

UX alanına doğrudan karşılık gelen bir lisans programı olmadığı için kariyerini bu alanda sürdürmek isteyen bireyler firmaların veya derneklerin sunduğu eğitimlere yöneliyorlar. Talebin fazla olması arzın da fazla olmasına neden olduğundan kimi durumlarda kalitenin düşmesi söz konusu olabiliyor. Ben de 20 yıldan fazla bu alanda gerek yerel gerek global firmalarla çalışmış, 15 yılı aşkın süredir bu ve benzeri alanlarda eğitimler vermiş biri olarak dönem dönem iyi bir UX eğitiminin nasıl olması gerektiğini sorguladım ve 5 özelliğini bir listede düzenledim:


  1. Eğitmenin Yeterliği

  2. Sertifika Geçerliliği

  3. Kalite Kontrol

  4. Farklı Bakış Açılarına Yönelik İçerik

  5. Stratejik Seviyede UX


Bu beş maddeyi de fazlasıyla karşıladığı için biz UXspring olarak, UXalliance tarafından geliştirilmiş olan UX-PM sertifika programını Türkiye’ye getirmeye karar verdik.


Eğitmenin Yeterliği

Standardize edilmiş eğitimlerde her ne kadar içerik son derece tanımlı olsa da eğitmenin alandaki deneyimi ve yeterliği içeriğin katılımcılarla uyumunu sağlamak açısından son derece önemli. Bir diğer deyişle, içeriğin doğru anlaşılması, çoğunlukla eğitmenin katılımcıların nabzını tutabilmesi ve onlara uygun şekilde yeniden formüle edebilmesini gerektiriyor. Ayrıca, eğitimlerin en önemli bölümlerinden olan tartışma ve soru-cevap bölümlerinde farklı sektörlerde, farklı projelerde çalışmış, yönetmiş hatta bazen müşteri tarafında da bulunmuş bir eğitmenin varlığı etkinliği çok artırıyor. Eğitmenin slaytları okuyup geçmesiyle içeriği geçmişte yaptığı projelerle örnekleyerek anlatması arasında çok fark var. Bu durum katılımcıların eğitimle daha çok etkileşime girmesine zemin hazırlıyor. Böylece katılımcılar da o an üzerinde çalıştıkları projelerle içeriği bağdaştırma şansı bularak doğrudan sorular yöneltebiliyorlar. Eğitmen yeterli değilse, zaten eğitimin atmosferi kısa zamanda sıkıcı hale de geliyor. Hayatında görmediği yapmadığı şeyleri birkaç gün önce öğrenip anlatan biri ister istemez karşısındaki kitlenin heyecanını düşürüyor. Bir de UX alanı çok mekanik, formüllere dayalı, katı kuralları olan bir alan olmadığı için içeriği karşı tarafa aktarıp geçmeye çalışma çoğunlukla hiç yarar sağlamıyor.


UX-PM’de bir kişinin eğitmen olabilmesi için “Training the Trainer” programını tamamlayıp mülakatlarda başarılı olması gerekiyor. Zaten CV’niz yeterli değilse veya asistanlık deneyiminiz yoksa eğitmen olamıyorsunuz.



Sertifika Geçerliliği

Bu alanda çalışan herkese ara sıra “Eğitim sonunda sertifika veriyor musunuz?” gibi sorular yöneltilir. Buna cevabımız “Evet veriyoruz” olsa da bu aslında buruk bir cevap. Çünkü altını doldurmazsanız sertifika dediğiniz köşedeki copy center’da her katılımcının ismine özel hazırlanmış, imzalanmış, süslü, yüksek gramajlı A4 kağıtlardan ibaret aslında. Bu gibi sertifikaların anlamı ancak “sertifikayı alan kişi şu tarihler arasında eğitimimize katılmıştır” olabilir; daha fazlası değil. Ama eğitim kapsamı nedir, kalitesi nasıldır, eğitmen kimdir, eğitmen nasıl eğitilmiştir, başarı kriterleri nelerdir; bunlar cevabı olmayan sorulardır.


UX-PM eğitimiyse UXalliance tarafından tescil edildiği için her bir seviye sonunda verdiğimiz sertifikalar tüm dünyada geçerliliği olan ve katılımcının uluslararası bir sınavı başarıyla tamamlayarak kişisel olarak belirli bir yetkinlik seviyesinde olduğunun somut belgesidir. Bu eğitimin hazırlanmasından, uygulanmasından, kalite süreçlerinden, geliştirilmesinden dünya çapında tanınan 19 firma ve bu firmaların uzmanları sorumlu. Diğer yerel eğitimler gibi ben yaptım oldu anlayışıyla hazırlanmış bir Power Point dosyasını birine ezberletip eğitim verdirtmek değil burada yapılan. UX-PM ülke lisansı sadece yetkin ve deneyimli kadroya sahip, UXalliance tarafından iş birliği halinde çalışan, tanınmış firmalara veriliyor.



Kalite Kontrol

UX-PM’in dünya çapındaki eğitimleri aynı yere açılan kapılar gibi. Eğitimlerde sadece dilin ve bazı örneklerin yerelleştirilmesi söz konusu. Kalite standartları gereğince içerik, uygulamalar ve sınavlar tüm dünyada aynı.


İçeriğe ek olarak sertifikasyonda tüm süreçler, sınav sonuçları, memnuniyet anketleri ve ülke istatistikleri analiz edilerek kalite, güvence altına alınıyor. Örneğin bir sınavda ülke ortalamanız düşük çıkarsa hemen bir e-posta gelir ve durumun nedenini araştırıp raporlamanız istenir. İçerikler altı ila on iki ay arasında tartışmaya açılır ve gerekirse revize edilir veya yenilenir. Dünya nereye gidiyor ve biz buna karşı vizyonumuzu konumlandırabiliyor muyuz, bizim kendimize her zaman sorduğumuz sorulardır. Bizim için kalite, hem uluslararası tutarlılık hem de içeriğin kalitesine karşılık geliyor.


Bunun sonucu olarak da şu anda dünyada on binden fazla kişi UXalliance güvencesiyle tescil edilmiş durumda. Kurumsallık sayesinde pek çok firma UX-PM’i atama ve terfi kriterleri arasına almaya başladı. Hatta işe alma sırasında UX-PM’in çok büyük avantaj sağladığına tüm dünyada tanık oluyoruz. Ben bugün global bir firmada UX ekibi kuracak olsam ilk şartım UX-PM sertifikası olurdu.



Farklı Bakış Açılarına Yönelik İçerik

UX-PM sertifikasının üç seviyesi var. Bunlar aslında bir bütünün parçaları ya da aynı modelin farklı ölçeklerde ele alınması olarak da düşünülebilir. Her ne kadar adım adım artan bir zorluk seviyesi gibi düşünülse de aslında ilk seviyede genel olarak büyük resmi göstermeye çalışıyoruz. Bir diğer deyişle, ürün yönetimi bağlamında UX’i nasıl ele aldığımızı ana hatlarıyla, UX-PM tasarım modeli çerçevesinde aktarıyoruz. Daha sonra ikinci seviyede bu modele uygulamaya ilişkin daha somut, daha çok teknik düzeye dayalı bir ölçekten bakıyoruz. Son olarak da üçüncü seviyede bu tür bir modelin bir firma bünyesine nasıl kazandırılabileceğini, UX olgunluğunun nasıl adım adım artırılabileceğini tartışıyoruz.


Böylece sadece kendini UX uzmanı olarak tanımlayanlar değil, UX’le teknik, taktik ve stratejik seviyede ilgilenenler, ilgilenmesi gerekenlere yönelik bakış açılarını sergileme şansımız oluyor. Pek çok eğitim genellikle UX’i teknik seviyede tartışmakla yetiniyor.


Stratejik Seviyede UX

Yukarıda da belirttiğim gibi UX-PM’in bir başka kuvvetli yönü de aslında diğer pek çok eğitimde olduğu gibi UX’i sadece teknik seviyede tanımlamaması. Yani diğer eğitim içeriklerine bakarsanız UX tanımlanır, ardından Nielsen’in buluşsal seti gösterilir sonra da kart gruplama gibi teknikler öğretilir. UX-PM de tabii bunları içeriyor ama asıl vurgusu Ürün Yönetimi sürecinde UX’in nasıl konumlandırılması gerektiğinde. Hatta bence UX uzmanlarını ya da yeni başlayanları cesaretlendiriyor, gözlerini yukarı dikmesi yönünde teşvik ediyor. Yani diyor ki sizin göreviniz sadece arayüzleri test etmek, kullanıcılarla mülakat yapmak değil, siz yönetimde de söz sahibi olmalısınız, ürünün doğuşundan piyasaya çıkışına kadar stratejik öneme sahipsiniz. Bu özellikle kariyerlerinin başında olanlar için çok ufuk açıcı bir perspektif. Bu yönüyle farklı geçmişlere sahip kişiler de UX’in ne olduğunu ve sadece bir departman içinde sıkıştırılabilecek bir fonksiyon setinden ibaret olmadığını kavrayabiliyorlar.


Bununla paralel olarak UX-PM Seviye 3’te yani son eğitim seviyesinde, diğer eğitimlerin içeriğinde olmayan UX yönetimi konusu ele alınıyor. Bu da çok büyük bir fark yaratıyor. Yani sadece UX kurumsal bir strateji olmalıdır demekle kalmıyor, bunun nasıl yapılacağını, sıfırdan bir ekibin nasıl kurulacağını, UX olgunluk seviyesinin nasıl artırılacağını da ele alıyoruz. Bu sırada tabii eğitmenler de deneyimli katılımcılar da bireysel deneyimlerini paylaşarak tartışıyorlar. Geçmişte, kurumsal olarak UX/UI süreçlerinin bu seviye eğitimin ardından ciddi bir şekilde ele alınmaya başladığına da tanıklık ettik.


Sonuç olarak gerek bireysel gerek kurumlara yönelik olarak UX eğitimi ya da sertifika programı seçimi özellikle kariyerinin başında olanlar veya bir UX ekibi kurmaya çalışan kurumlar için titizlikle yapılması gereken bir şey.

bottom of page